AV. FETHİ KAHRAMAN / AV. UĞUR HAKAN KAHRAMAN

0342 321 2717 - 0342 321 2716

Ödeme Yapmak için Tıklayınız

İLETİŞİM


ZİYNET EŞYASI İADESİ GAZİANTEP BOŞANMA AVUKAT


A.GİRİŞ: Gündelik hayatın olağan bir parçası haline gelen; evlilik birlikteliği bazen kısa süreler içerisinde; taraflardan evlilik birlikteliğini devamını bekleme imkânı kalmamakta ve yine kısa süreler içerisinde boşanma davaları açılması söz konusu olmaktadır. Bu hallerde genellikle taraflar anlaşmalı boşanma prosedürü tercih ederek; yanlış bir evlilik birlikteliğinin; uzun yıllar sürme ihtimali bulunan boşanma davası süreci ile tarafların daha fazla yıpranmaması amacıyla hızlı şekilde evlilik birlikteliğini sonlandırmaktadırlar. Bununla birlikte gerek evlilik birlikteliğinin temelden sarsılmış olması gerekse anlaşmalı boşanma yoluyla gerçekleşen boşanma olaylarında; her iki taraf ve aileleri; söz konusu hususta her ne kadar maddi-manevi tazminat hatta nafaka konusunda gerekli anlaşma zemini oluşturulabilmekte ise de özelikle yazımızın konusu olan ZİYNET EŞYALARI-TAKILAN TAKI VE ALTINLARIN iadesi noktasında ise ciddi şekilde görüş ayrılıkları gerçekleşmekte ve bu yüzden evlilik birlikteliğinin sonlanması noktasında ciddi sıkıntılar söz konusu olmaktadır. Söz konusu husus, boşanma olayının diğer unsurlarından tamamen farklılık göstermekte; taraflar yasal düzenlemelerin ve mahkeme kararların varlığına rağmen; TAKILAN ALTINLARIN KİME AİT OLACAĞI KONUSUNDA, anlaşma hiç olmamakta yahut çok güç koşullarda sağlanabilmektedir. Aşağıda TAKILAN ZİYNET EŞYALARI-ALTINLARIN HUKUKİ DURUMU VE KİME AİT OLDUĞU NOKTASINDA; mahkeme kararları ve yasal mevzuat ışığında detaylı olarak açıklanacaktır.
B.YASAL MEVZUATA GÖRE DÜĞÜNDE TAKILAN ALTINLARIN
HUKUKİ DURUMU:


Evlilik birlikteliğinin sona ermesi ile ilgili hususları düzenleyen; Türk Medeni Kanununda; Maddi Tazminat-Manevi Tazminat-Nafaka hususları ayrıntılı şekilde düzenlenmiş(TMK md 174-175 v.d maddeleri);ancak ziynet eşyalarının iadesi noktasında açık ve her türlü tereddüttü ortadan kaldıracak yasal düzenleme yapılmamıştır. Ancak gerek Medeni Kanunda gerekse Türk Borçlar Kanununda; Düğünde takılan ziynet eşyaları ZİLYETLİK(SAHİPLİK) ilkesini düzenleyen yasal mevzuat olan; Türk Medeni Kanunu md 895 Mülkiyet Karinesi Başlıklı Metinde İfade Edildiği üzere ‘TAŞINIRIN ZİLYEDİ ONUN MALİKİ SAYILIR’denilerek;DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYASI VE ALTINLARIN;TAKILAN TARAFIN, kendi kişisel eşyası olarak kabul edilmiş; zilyetliğe sahip olan kişinin mülkiyetine ait olduğu kabul edilmiştir. Yine ziynet eşyasının takılması işleminin; hukuki işlem olarak bağışlama olarak DOKTRİNDE kabul edilmektedir. Dolayısıyla düğün esnasında takılan altınların kime ait olduğu noktasında; Türk Medeni Kanunu md 895 Düzenlenen Zilyetlik Hükümleri ile örf ve adet hukuku geçerli olacak ve düğünde erkeğe takılan altınların erkeğe ait olur iken; kadına takılan altınlar ise kadına ait olarak kabul edilecektir. Söz konusu hususta bağışlama olgusu gerçekleşmiş olarak değerlendirilecektir.
C.YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA DÜĞÜNDE TAKILAN ALTINLARIN HUKUKİ DURUMU:
Yargıtay, DÜĞÜN ESNASINDA TAKILAN ZİYNET EŞYASI YAHUT ALTININ KİME AİT OLDUĞU NOKTASINDA YERLEŞİK GÖRÜŞE SAHİP OLUP; düğün esnasında takılmış olan takıların-bağışlama niteliğinde olduğunu ve kadına takılmış yahut verilmiş olan ziynet eşyaları-altınların kadına ait olduğu görüşünü; değişik içtihatlarında ifade etmiştir.
Şöyle ki; Yargıtay’ın vermiş olduğu bir kararda; ‘Evlenme sırasında kadına armağan edilen ziynet eşyaları kadına aittir. Boşanma halinde geri verme yükümlülüğü yoktur.’(Yargıtay 4.Hukuk Dairesi E.2002/10498 K.2003/770)şeklinde karar vermiş-bir diğer kararında ise Davacıya düğünde takılan altın ile para bağış niteliğindedir ve davacının mülkiyetine geçmiştir.(Yargıtay 4.Hukuk Dairesi E.2004/679 K.2005/157 )Söz konusu kararlar ışığında da görüleceği üzere; DÜĞÜN SIRASINDA KADINA TAKILAN ZİYNET EŞYASININ TARTIŞMASIZ OLARAK KADINA AİT OLDUĞU KABUL EDİLMİŞTİR. Dolayısıyla düğün esnasında takılan takı-hukuki değerlendirme olarak bağışlama olarak kabul edileceği tartışmasızdır. Yine bu durumda erkeğe düğün sırasında takılan takılarında erkeğe ait olduğu kabulü gerekmektedir.


Ancak bir diğer önemli husus ise kadına takılan ziynet eşyalarının evlilik birlikteliğinin devamı sırasında harcanması halinde kadının istirdat yani maddi değer olarak talep edebilip edemeyeceği noktasıdır. Yargıtay vermiş olduğu emsal nitelikte bir karar ile kadının açıkça rızasının alınmış olmaması ve iadesini istenmeyeceği koca tarafından ispat edilmiş olmadıkça-evin ihtiyaçları için harcanmış olan ziynet eşyaları kadın tarafından dava yoluyla istenebileceği ve bu noktada kadının ziynet eşyalarına ilişkin açık rıza ve iade talebinden vazgeçtiği-koca tarafından ispatlanmadıkça-altınların maddi olarak iadesine karar verileceği YARGITAYCA kabul edilmiştir. Açıklanmış olan Yargıtay içtihadının bir kısmı aşağıda aktarılmıştır.


(,Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda ise; davacı kadına ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı koca tarafından bozdurularak evin ihtiyacı için harcandığı davalı yanca kabul edilmiştir. Evin ihtiyacı için bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı koca ispatlamak zorunda olup; somut olayda davacının ziynet ve takıları iade şartı olmaksızın verdiğini davalı koca ispat edemediğinden, ziynetlere yönelik iade koşulları oluşmuştur.)
Sonuç olarak Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere; Düğünde takılan altınların, kime takılmış ise Türk Medeni Kanunu md 895 Zilyetlik-Mülkiyet Karinesi Başlıklı düzenleme ve örf-adet hukuku gereği ona ait olduğu kabulü gerektiği; söz konusu işlemin bağışlama olarak kabulü gerekeceği; Yargıtay Kararları ışığında tartışmasız olarak kabul edilmektedir.
D.SONUÇ:
Yukarıda gerek yasal mevzuat kapsamında gerekse de Yargıtay kararları ışığında değerlendirmiş olduğumuz, DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYASI-ALTINLARIN, düğün esnasında altınların kime takılmış olduğu esas olarak kabul edilmiş olup; düğün esnasında kadına takılan altınların-kadına ait olacağı, kadına bağışlanmış olarak kabul edilmesi gerektiği ve kadının kişisel mal varlığı olacağı kabul edileceğidir.


Yine bu bağlamda Erkeğe takılan altınlarında erkeğe ait olacağı kabul edilebilecektir. Bir diğer önemli nokta ise evlilik birlikteliğinin devamı sırasında, erkek tarafından kadına takılan ziynet eşyalarının evin ihtiyaçlarına karşılamak amacıyla kullanılsa dahi-kadının söz konusu ziynet eşyalarını açık rıza ve geri iadesiz verdiği,koca tarafından ispatlanmadıkça-kadın tarafından maddi anlamda iade istemli dava konusu edilebileceğini ve davanın kabulü gerektiği Yargıtayın emsal kararıyla da vurgulanmıştır.


Sonuç olarak;özelikle vurgulanması gerekirse DÜĞÜNDE KADINA TAKILAN ALTINLARIN-kadına bağışlanmış olduğu ve kadına kişisel mal varlığı olduğu tartışmasız olarak kabulü gerekmektedir.18.03.2019



                 Av. Uğur Hakan Kahraman 
          KAHRAMAN HUKUK BÜROSU
Adres          :Fatih Mah Fevzi Çakmak Bulv Nükhet-Celal Ersoy Cad
Mimar Sinan Apt Kat:2 No:4 Şehitkamil/Gaziantep
İş Tel No      :03423212717
İş Faks No  :03423212716
Cep No       :05056887467
Mail     :hakankahraman27@hotmail.com